Hoşgeldiniz  

İklim Değişikliği ve Türkiye

admin | 01 Eylül 2014 | Genel, Gündem, Manşet, Türkiye A- A+

iklim1Doğal ve insan kaynaklı etkenlere bağlı olarak meydana gelen iklim değişikliklerinin Türkiye’nin iklimi üzerindeki etkileri üzerine araştırma yapıldı.  İklim değişikliği..

İstanbul Ajansı tarafından iklim değişiklikleri üzerine yapılan Burcu KASARCI imzalı araştırma İstanbul Ajansı’nda yayınlandı.

İstanbul Ajansı olarak küresel ısınmaya bağlı yaşanan iklimsel değişikliklerin Türkiye’nin iklimi üzerine olan etkilerini sizler için araştırdık.

İklim, bir yerde uzun bir süre boyunca gözlemlenen sıcaklık, nem, hava basıncı, rüzgar, yağış, yağış şekli gibi meteorolojik olayların ortalamasına verilen isimdir. Bir yerin iklimi o yerin enlemine, yükseltisine, yer şekillerine, kalıcı kar durumuna ve denizlere olan uzaklığına bağlıdır.

İklim değişiklikleri, bilimsel olarak klimatoloji dalına göre incelenen bir tür atmosferik ya da astronomik değişikliklerdir. Atmosferdeki CO2 (Karbon dioksit), CH4 (Metan), C4H10 (Bütan) gibi sera gazları ile atmosferdeki ısının çıkamamasıdır. Bu yüzden ısı enerjisi, madde partiküllerinden ya çok fazla kalıp ısının artışına neden olur; ya maddeden çabuk ayrılıp ısı kaybına neden olur; ya da periyotlu olarak değişir. İklim değişiklikleri, tamamen veya kısmen küresel ısınma sonucu olabilir.

İklim değişikliklerinin nedenleri nelerdir?

İklim değişikliğinin nedenleri esas olarak doğal ve insan kaynaklı etkenler olmak üzere iki başlık altında toplanabilir.

Doğal etkenler: İklim sistemini oluşturan, atmosfer, hidrosfer ve yer küre ile bu kürelerin yaşam alanlarından oluşan biyosferin doğal yapısını bozarak bunların arasındaki doğal dengeyi etkileyen bütün doğal olaylardır.iklim-kapak

Güneş’ten atmosferin üst sınırına gelen enerji miktarındaki değişme, volkanizma, depremler, doğal orman yangınları gibi daha birçok olay, hassas bir denge üzerine oturmuş olan iklim sisteminde bozulmalara neden olan doğal olaylardır.

İnsan kaynaklı (yapay-antropojenik) etkenler: İklim sistemini oluşturan unsurların ve özellikle de yaşam için vazgeçilmez bir ortam oluşturan atmosferin, doğal yapısının bozulmasına neden olan, insanların değişik etkinlikleri ile ortaya çıkan olayların bütünüdür. İnsanların hemen her türlü etkinliği sonucunda iklim sisteminin bozulmasına neden olabilecek olaylar ortaya çıkıyor.

ÜLKEMİZDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Küresel boyutta olabilecek bir sıcaklık artışına bağlı olarak, iklimde önemli değişmeler olacak. Bu değişmenin sonuçlan kara ve deniz buzullarının erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, iklim kuşaklarının sınırlarının değişmesi, ekstrem meteorolojik olayların ve bunlara bağlı doğal afetlerin artması şeklinde görülecek. Bu olaylar bölgesel ve zamansal olarak çok değişik biçimde ortaya çıkacak.

Türkiye, suptropikal kuşak, kıtalarının batı bölümünde görülen Akdeniz iklim bölgesinde bulunuyor. Türkiye, genel olarak Akdeniz iklim kuşağında yer almakla birlikte, birçok alt iklim tipinin de yaşandığı bir ülkedir. Türkiye, bu karmaşık iklim yapısı içinde, iklim değişikliğinden en fazla etkilenebilecek ülkelerin başında geliyor.

Türkiye özellikle küresel ısınmaya bağlı olarak görülebilecek, su kaynaklarının azalması, orman yangınları, kuraklık ve çölleşme ile bunlara bağlı ekolojik bozulmalardan etkilenecek.

SARAÇOĞLU “GDO’LU ÜRÜNLERİN İKLİME ETKİLERİ”

Genetiği değiştirilen tohumlarla mısır, soya, domates, salatalık gibi pek çok besin elde ediliyor. Transgenik olarak da adlandırılan bu tohumlar Brezilya, Kanada, Arjantin ve ABD’de ekiliyor.

Genetiği değiştirilmiş tohumlar, son günlerde daha sık tartışılıyor. GDO’ların ne olduğunu ve bunlara neden karşı çıkıldığını Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu şu şekilde anlattı;

“Kendi türünden ya da kendi türü dışındaki bir canlıdan gen aktarılarak bazı özellikleri değiştirilen bitki, hayvan ya da mikroorganizmalara ‘genetiği değiştirilmiş organizma’ (GDO) adı veriliyor.

Transgen tohumlar bizi dışa bağımlı kılıyor. Bilim adamlarının büyük şüpheleri var. GDO’lu ürünle beslenen büyükbaş hayvanlar da bu durumdan olumsuz etkilenecek. Genleriyle oynanmış transgen bir tohumu veya gen ilave edilen bir tohumu toprağa ektiğiniz zaman topraktaki mikroorganizmaları, bakteri popülasyonunu bozuyor.

Polar Bear and global warming

GDO’lu ürünlerin Türkiye’de olmadığı söyleniyor. Ama yurtdışından gelen bazı gıda maddelerinde katkı maddesi olarak bulunabilir.

Kendi tohumlarımızı çok iyi korumamız lazım. Bugün Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin güneyi buğday, mercimek ve nohutta bir gen bankasıdır. Buğdayın, elmanın birçok türü var. Bu türler Türkiye’de gen bankasında koruma altına alınmış.”

“İrreversible yani geri dönüşü olmayan GDO’lu tohumu toprağa ektiğiniz zaman mısırı alıyorsunuz ama koçanının üzerindeki mısırı tekrar toprağa ektiğinizde ürün alamıyorsunuz” diyen Saraçoğlu, “Bu tohumlar kısır tohumdur. Hem toprağı hem çevreyi hem de o çevrede yaşayan ve bunu tüketen tüm canlıları olumsuz etkiliyor. Sonra normal tohum da ekseniz sonuç alamıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Uzmanların verdikleri bilgiler doğrultusunda denilebilir ki; insan, ne şekilde olursa olsun insanlık ve bilim adına yaptığı tüm gelişimlerde, doğayı ve doğadaki tüm varlıkları da hesaba katarak hareket etmek zorunda. Yerde ekilen bir tohum toprağı, toprak da gökyüzünü vb… etkileyerek küresel bir döngünün içinde çözülmesi imkânsız sorunlar haline gelebiliyor.

Derleyen: Burcu KASARCI

Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

© 2020 Haberin Aslı Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.