Hoşgeldiniz  

ANKARA ÜNİVERSİTESİ’NİN BİLİM KURULTAYI SONRASI OKUYAN BİR TOPLUM İÇİN DAHA UMUTLUYUZ. DEMOKRASİ İÇİN DE…

admin | 01 Kasım 2019 | Eğitim, Genel, Manşet, Üst Manşet A- A+

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Çocuk Ve Gençlik Edebiyatı Uygulama Ve Araştırma Merkezi’nce düzenlenen Türkçe Eğitimi Ve Çocuk Edebiyatı Kurultayı sona erdi. Okumaya ve okutmaya adanmış bir ömür Prof. Dr. Sedat SEVER onuruna hazırlanan kurultay iki gün sürdü. Bilim kurultayı 25-26 Nisan 2019 tarihlerinde, Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi, ATAUM (Avrupa Topluluğu Araştırma ve Uygulama Merkezi)ve Eğitim Bilimleri Fakültesi Salonlarında gerçekleştirildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın da Sayın Ziya Selçuk’la birlikte bir arayış dönemi yaşadığı günlerde oldukça verimli geçen kurultayda sunduğumuz bildiri dışında diğer oturumlarda ve bire bir görüşmelerde de görüşlerimizi açıklama fırsatı bulduk. Konuşmacılar tarafından kısa, orta, uzun vadede yapılması gerekenlerin altı çizildi. Bir oturumda ben de Bakanlığın Türkçe ve özellikle Edebiyat dersleri bağlamında tez elden bir paradigma değişikliğine gitmesi gerektiğini vurguladım. Eğitimin en temel ilkesinin yakından uzağa, kolaydan zora ilkesi olduğunu anımsatarak Edebiyat derslerinde bu ilkenin tersine uygulandığını belirttim. (Türkçe Eğitimi ve Çocuk Edebiyatı Kurultayı’nda parantez açarak), Edebiyat derslerinin gençleri edebiyattan soğutmasının en önemli nedeninin bu olduğuna işaret ettim. Kendi sunumumda, uygun iklimde doğmuş, doğru aile eğitimi ve sistem içinde büyümüş olmak koşuluyla her insanın okumayı seveceğini, ama ne var ki günümüzde elektronik medyalar çağında, çocukluktaki ilk hevesin, ilk ergenlikle birlikte aşına aşına, kitaptan, kültürden kopuşa ve kaçışa döndüğünü anlattım. Prof. Dr. Nermin Yazıcı’nın ise, “Bitmeyen Eğitim Davası: İsmail Hakkı Tonguç ve Pestalozzi Çocuklar Köyü Eseri Üzerine Bir Değerlendirme” başlıklı sunumu çok ilginç olmakla birlikte yanlış anlaşılmaya yol açabilirdi. Söz alarak düzeltme yaptım. Köy Enstitüleri’nin Pestalozzi’nin bir düşünüşü, modeli, projesi olmadığını ayrıntılı olarak açıklayınca, süre konusunda başkanın ısrarlı anımsatmalarıyla karşılaştım. Buna karşı ben de ısrarla açıklamalarımı tamamlyınca salondan alkış yükseldi. (Alkışlyanlardan bazılarıyla yazışmak üzere adres değişiminde bulunduk. Öte yandan söz konusu sunumu yapan Prof. Dr. Nermin Yazıcı da hak vererek, yaptığım katkıdan dolayı teşekkür etti.) Ferhat Özen, Okuma Araştırmacısı, Okuyan Toplum Projesi Yürütücüsü
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

© 2020 Haberin Aslı Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.