Hoşgeldiniz  

Vali Mutlu ‘Toplumsal huzur, mutluluklar paylaştıkça artar’

admin | 07 Aralık 2012 | Genel, Gündem, İstanbul, Manşet A- A+

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Ajansı Gazetesi’nin yeni sayısında; paylaşıma vurgu yaptı köşe yazısında, toplumsal huzur ve mutluluğun  önemine değindi.

Toplumsal huzur, mutluluklar paylaştıkça artar

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Ajansı Gazetesi’nin yeni sayısındaki köşe yazısında toplumsal huzura ve mutluluğa, paylaşıma vurgu yaptı.

Vali Mutlu’nun İstanbul Ajansı Gazetesi’ndeki köşe yazısı;

Sevgili İstanbullular,

Her toplum etnik yapı, inanç, anlayış ve kültür yönünden çeşitliliklerle doludur. Dayanışma ve dostluk; farklı etnik yapı, anlayış ve kültürden gelen insanların birbirlerini doğru tanımaları, birbirlerine saygı göstermeleri, birbirleriyle olumlu ilişkiler içinde bulunmaları ve aralarındaki ortak yönlerini öne çıkarmalarıyla mümkündür. Bu sayede toplum ortak duyguların, ortak kaygıların, ortak sevinçlerin söz konusu olduğu organik bir bütünlüğe ulaşmaktadır.

Gerek ülkemizde gerek İslam dünyasında toplumsal barışa katkıda bulunmak üzere, detayda bazı farklılıklar olmakla birlikte, bütün kesimler arasında geniş bir ortak paydayı teşkil eden Muharrem Ayı’nı hep birlikte kutladık.

İslam tarihinde bir dönüm noktası olarak, Sevgili Peygamberimizin (S.A.V.) hicreti esas alınarak hicri yılbaşı kabul edilen ve rahmet peygamberinin “Allah’ın Ayı” olarak nitelendirdiği Muharrem Ayı, aynı zamanda Peygamber Efendimizin ciğer paresi olan torunu Hz. Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70’den fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela’da şehit edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir.
Kâinatın efendisi Yüce Peygamberimiz Hazreti Muhammed (S.A.V) Efendimiz, Habib-i Kibriya Efendimiz Ehl-i Beyt`inden Hazreti Hasan ile Hazreti Hüseyin`i “O dünya reyhanlarındandır, dünya çiçeklerindendir” diye tarif etmiştir.

Kerbela’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlık karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, örnek olmuştur. Ehl-i Beyt`e bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.

Yaşadığımız coğrafyada ve günümüzde Müslümanlara düşen önemli görevlerden biri, bu tür müessif olaylardan ibret almak, dersler çıkarmak ve birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek her türlü olumsuz tutum ve davranışlardan kaçınmaktır.

Milletimizin komşularına, dost ve akrabalarına yılda iki defa dağıttığı güzelliklerden biri kurban, diğeri ise aşuredir. Aşure paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk ve bereketin simgesidir. Aşurenin bu mecazî anlamı, toplumumuz için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Muharrem Ayı mutfaklarda hamarat ellerden çıkan aşurelerle şenlendi. Biz de Muharrem Ayı vesilesiyle çeşitli Aşure davetlerinde vatandaşlarımızla birlikte olmanın mutluluğunu yaşadık. Ehl-i Beyt`e yaşatılmış o acıları unutmamak üzere bir araya gelip acılarımızı paylaştık. Yaşanan bu acıların tekrar yaşanmaması için dualar ettik. Birlik ve beraberliğimize vesile olmasını diledik.

Geçtiğimiz ay Muharrem Ayı’nın yanı sıra 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü de coşkuyla kutladık. 110 bine yakın öğretmenimizle bu özel günü paylaşmanın sevincini yaşadık. Kutsal bir mesleğin mensubu çok kıymetli öğretmenlerimizi ve eğitim camiasının değerli yöneticilerini bu vesileyle bir kez daha tebrik etmek istiyorum.

Ortaya çıkan bütün güzelliklerin altında onların kıymetli gayreti, emeği ve sevgisi var. Her geçen gün daha da güçlenen, daha mutlu, daha huzurlu, geleceği daha iyi kavrayan bir toplumu inşa etmekten dolayı kendileriyle ne kadar gurur duysalar azdır. Bizler de bu vesileyle değerli öğretmenlerimizi sevgi ve saygı içerisinde anıyor ve kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Öğretmenler gününde tekrar hatırladığım sevgili öğretmenlerime olan minnet duygularımı ifade etmeye çalıştığım bir şiirle veda etmek istiyorum;

Bu Öğretmenler Günü`nde hasretimi gidereyim,
Uzat hocam nerdeysen ellerinden öpeyim.
Bir küçücük adamdım, yıllar geçti büyüdüm,
Makamlar büyüdükçe Elhamdülillah küçüldüm.

Benim canım hocam şimdi kaçtır bilmem notum,
Eksik kalan hizmetlerden bil ki kırık iki kolum.
Gayem değil bu vakitlerde şiir yazmak,
Arşa çıkan duygulara belki biraz dizgin vurmak.

Hocam yarın gün hem senin hem Kerbela`da şehitlerin,
Rabbim bize sabır versin, ağlıyorken hep ümmetim.
Uyumayız artık biz bu dert dolu kanlı zifir gecede,
Gelin canlar birleşelim bu acının rahmetinde.

Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

© 2020 Haberin Aslı Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.